Doğumun, karın bölgesinden rahme kesilerek gerçekleştirilmesi olarak tanımlanır. Sezaryen, tıp literatüründe genellikle bir acil durum müdahalesi olarak bahsedilse de günümüzde daha çok bir doğum tercihi olarak değerlendirilmektedir. Her doğumun, kesinlikle vajinal doğum olması gerekip gerekmediği veya sezaryenin bazı avantajları olup olmadığı gibi konular sıkça sorulmaktadır.
Her iki doğum yönteminin de kısa ve uzun vadeli avantaj ve dezavantajları vardır ve her anne adayının doğum şeklini kendi seçme hakkı bulunmaktadır. Özellikle uzun vadede vajinal doğum sonucunda ortaya çıkabilecek pelvik gevşeklik ve yaşam kalitesi sorunlarını düşünerek sezaryen tercihi yapmak da yanlış değildir. Ancak bu sonuçların kişiden kişiye farklılık gösterebileceği unutulmamalıdır.
Tabii ki bazı durumlarda tıbbi olarak kaçınılmaz olan sezaryen doğumlar da bulunmaktadır. Bu durumlar şunları içerebilir:
- Bebeğin eşinin önde olması (plasenta previa)
- Daha önce birden fazla sezaryen geçirilmiş olması
- Daha önce rahmin cerrahi müdahale gerektiren durumlarla karşılaşmış olması (örneğin miyomlar)
- Rahim ağzı kanseri teşhisi
- Bebeğin pozisyonel kusurları (yan geliş, çene arkada yüz geliş gibi)
- Bebeğin travma riskine karşı korunması gereken özel durumlar
- Annenin ileri derecede miyop olması gibi faktörler.
Normal doğum ile sezaryen doğumu kısa dönemde iyileşme ve normal yaşama dönme hızı açısından karşılaştırırsak, normal doğum genellikle daha hızlı iyileşmeyi sağlar. Ancak bazı sorunlar yaşandığında, anne ve doktor, “Acaba sezaryen doğum yapılsaydı bu sorunlar olmaz mıydı?” sorusunu sıkça düşünebilir. Bu nedenle anne ve doktor arasında birlikte alınacak karar, her durum için en uygun olanıdır. Sağlıklı doğumlar dilerim.
