Kemik erimesi (osteoporoz), kemiklerin içindeki kalsiyum miktarının azalması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu durum kemiklerin zayıflamasına ve kırılma riskinin artmasına neden olabilir.
Vücutta iki farklı türde kemik bulunur: kortikal ve trabeküler kemik. Trabeküler kemik, özellikle omurga ve uzun kemiklerin uç bölgelerinde bulunur ve kemik yapımı ve yıkımı daha hızlıdır. Bu nedenle trabeküler kemik, kırılma riskine daha açıktır.
Kemik erimesi en sık omurga, kalça kemiği ve bileklerde görülür, ancak diğer kemiklerde de meydana gelebilir. Bu durum zamanla boy kısalığına veya hayati önem taşıyan kırıklara yol açabilir.
Menopoz döneminde kemik erimesi riski artar ve bu risk ne kadar uzun süre devam ederse kemik kırığı riski de o kadar artar. Bu nedenle bu dönemde kemik kaybının kontrol altına alınması önemlidir.
Kemik erimesi başlangıcında belirtiler olmayabilir, ancak ilerledikçe bel ve sırt ağrıları, omurga kırıkları, boy kısalması, el bileği, kaburga ve kalça kemiği kırıkları, sırtta kamburlaşma, omuzlarda yuvarlaklaşma gibi sorunlar ortaya çıkabilir.
Kemikler, 35 yaşından sonra içerdikleri kalsiyumu kaybetmeye başlar. Yapılan kemik miktarı, kaybedilen miktarı karşılayamazsa kemik erimesi gelişebilir, özellikle menopoz sonrası östrojen hormonunun azalması bu riski artırır. Ayrıca aile geçmişi, sigara içme, aşırı alkol tüketimi, eklem iltihapları, yetersiz kalsiyum ve D vitamini alımı, hormonal bozukluklar, astım ve egzersiz eksikliği gibi faktörler de kemik erimesi riskini artırabilir.
Kemik erimesini teşhis etmek için DEXA adı verilen basit bir test kullanılabilir. Kemik erimesi saptandığında ilaç tedavisi gerekebilir, ancak yaşam tarzı değişiklikleri de önemlidir. Bu değişiklikler arasında düzenli egzersiz yapmak, dengeli beslenmek (özellikle kalsiyum açısından zengin gıdalar), D vitamini alımına dikkat etmek, güneş ışığına maruz kalmak, düşmelere karşı önlem almak bulunur. Bu önlemler kemik sağlığını korumak için önemlidir.