Her ayın başlangıcında, yumurtalıklarda bulunan birkaç yumurta olgunlaşmak üzere harekete geçer. Ancak bu yumurtalardan sadece bir tanesi olgunlaşır ve olgunlaştığında fallop tüplerine doğru ilerleyerek döllenme için hazır hale gelir.
Cinsel ilişki sırasında vajinaya bırakılan sperm hücrelerinden, rahim ağzını ve rahmi geçip fallop tüplerine ulaşabilen bir sperm, olgun yumurta hücresi ile birleşerek döllenmeyi başlatır.
Döllenmiş yumurta hücresi, zigot adını alır ve fallop tüpleri boyunca ilerler. Burada hücre bölünmeleriyle blastosist adı verilen bir yapı oluşur ve sonunda rahim içine yerleşir.
Rahim içine yerleşen blastosisten salgılanan gebelik hormonu olan beta-hCG (human koryonik gonadotropin), gebelik testlerini pozitif sonuçlandırır.
Yumurtanın olgunlaşması ve yumurtlama süreci, beyin tarafından üretilen hormonlar tarafından düzenlenir. Yumurtalıklar, bu hormonal sinyallere yanıt olarak yumurta hücresini geliştirir ve yumurtlamanın gerçekleşmesini sağlar. Bu süreçte yumurtalıklar, östrojen ve progesteron gibi hormonları üretirler.
Rahim içindeki hücreler ise, yumurtalıklardan salgılanan bu hormonların etkisiyle büyüyerek blastosistin rahim içine yerleşmesini kolaylaştırırlar.
Her ay, gebelik şansını en üst düzeye çıkarmak için, birçok yumurta arasından sadece birinin gelişmesine izin veren hormonal düzenlemeler yapılır.
Bu nedenle, yumurtlama sorunu olmayan, tüpleri açık, rahim içi uygun gelişmiş ve erkekte yeterli sayıda ve hareketlilikte sperm bulunan çiftlerde dahi, korunmasız bir ilişkinin aylık gebelik şansı yaklaşık %20 civarındadır.
Ancak, sürtünme, kıyafetler aracılığıyla veya elle temas sonucu spermin geçişi ile gebelik oluşmaz.
Sağlıklı günler dilerim.
